Çiçeklenme: Nisan - Mayıs
Dağılım:
Endemik / Kuzey Batı Türkiye
/ Bursa
Yükseklik: 1000 m. – 2350 m.
Habitat:
Volkanik Yüksek çam
ormanları arasındaki çok ıslak alpin otluk alanlar. Eriyen karların hemen
etrafında adeta su içinde çiçek açıyor.
Çiçekler:
Genellikle koyu mavi – mor veya daha açık renklerde olabilir. Taç
yaprakların dışında dile benzeyen çok koyu bir bölge bulunur. Bu dil bazen
genişleyip yaprağı kaplıyor, bazen incelip taç yaprakların uçlarına kadar
çıkıyor, bazen de sadece taç yaprakların alt kısmında daha küçük bir koyuluk
olarak görünür ve hatta nadiren tamamen tek renkte olabilir ama düzenli
çizgiler veya noktalı patern kesinlikle bulunmuyor. (yine de çiğdemlerde her
zaman kurallara uymayan örnekler bulmak mümkündür. Mesela milyonlarca yüzen bir
çiğdem denizinde bir gün boyunca yürüdükten sonra tek bir tane çizgili örnekte
buldum, hatta bir tanede beyaz anterli örnek buldum. Fakat bu tip örnekleri bu
ölçülerin dışında tutmak gerekir)
Segmentler: Stilus portakal veya
kırmızı renklerde, anterlerin tepe kısmına yakın bir yerde kısa üç parçaya
ayrılır, stigma borozan tipli, tepe kısmı belirgin olarak genişleyerek bir tarafı açılıyor. Stigma anterler seviyesinde veya bir miktar yukarısına çıkıyor.
Anterler, filamentler ve çiçek boğazı belirgin sarı renktedir.
Yapraklar:
Yapraklar 3-5 adet, 1 mm. veya daha
ince, çiçeklenme döneminde çiçeklerin
hizasında veya biraz daha kısa haldedir.
Korm ve tunik: Tunik çok ince
belirgin olarak zarımsı ve yüzükler belirgin değildir.
Benzerleri:
aerius ( bu türde cancellatus türlerine bencer şekilde içten çizgiler
görülür ve bu çizgilerin kalınlığı merkeze doğru daha çok belirginleşir, stilus
anterleden daha kısadır. )
Yetiştirme:
Kültürel
olarak çok çok yaygın ve sevilen bir türdür. Koyu mavi renkleri ve parlayan
sapsarı boğazı ile herkesin ilgisini çekiyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde açık
bahçelerde bile çok kolay yetiştiği söyleniyor. Ancak İstanbul ikliminde ben
aynı şeyi söyleyemiyorum. Karlı uzun bir kış, serin ve kısa bir yaz isteği
vardır. Yani yazın toprağının hafif serin kalıp ve tamamen kurumaması gerekir.
Bir diğer sorun çiçekler diğer çiğdemlere göre çok geç açmaya başlıyor ve bu
dönemde ise havalar hızlı bir şekilde ısınmaya başladığı için çiçekler aynı
günde açık ve aynı günde buruşup soluyorlar. Oysa diğer çiğdem türleri bu
dönemde tohum tutmaya başlamıştır.
Uludağ'ın süprizlerinden bir kaç kare daha eklemek istiyorum. Bir tanesi harika bir şekilde çizgili ve birdiğerinde ise garip bir şekilde anterler beyazdır. Bunlara benzeyen sıra dışı sürpriz örnekleri farklı lokasyonlarda da görmek mümkündür. Ancak bunları tür tespiti yaparken dikkate almamak gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder